27 Kasım 2012 Salı

Hemoroid Tedavisi


basur
Durağan geçen bir yaşam, mesleki sebepler ve kalıtsal yatkınlık hemoroide (basur) sebep olan en mühim etmenler.
Toplumda çok fazla görülmesine karşın, gizli saklı yaşanan bir rahatsızlık hemoroid (basur ). Hareketsiz yaşama, mesleki sebepler ve kalıtsal yatkınlık hemoroide (basur) sebep olan en önemli nedenler. Toplumun % 5’inde görülmekte olan ve yaşam kalitesini negatif yönde etkileyen hemoroid (basur) hastalığının çeşitli evrelerde tedavisi mümkün. Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Raşa ve Op. Dr. Ayhan Erdemir hemoroid (basur) sebepleri, belirtileri ve tedavi metotlara hakkında bilgi verdi.

Kalın barsağın rektum adı verilen son bölümü ile anüsün bileşim bölgesindeki toplardamarların “varisi” olarak tanımlanan hemoroid (basur) özellikle 45 ile 65 yaş arasında ortaya çıkmaka. Kadın ve erkeklerde denk oranda görülmektedir. Kabızlık, özellikle gebelik olmak üzere karın içi basıncının arttığı haller, spordan uzak ve hareketsiz bir yaşam, mesleki sebepler ve kalıtsal yatkınlık hemoroide (basur) sebep olan başlıca nedenler arasında yer almaktadır. Hemoroid (basur) bazı insanlarda hiçbir işaret vermezken, bazı hastaların yaşam kalitelerini etkiliyor, hatta günlük yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürmelerine engel olmaktadır.

Ülkemizde her 100 kişiden 5’inin yaşam kalitesini negatif yönde etkileyen hemoroidde (basur), başka tüm hastalıklarda olduğu gibi rahatsızlık ortaya çıkar çıkmaz doktora başvurmak ehemmiyet taşıyor. Bu hem Hemoroid (basur) teşhisinden emin olmak, hem de etkili ve kolay tedavi metotlarının uygulanabilmesi için gerekiyor. Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Raşa, hemoroid (basur) emarelerinin başka ve daha önemli hastalıkların habercisi olabileceğini belirterek şunları söyledi:

Hemoroid (basur) hastalığının sebep olmuş olduğu kanama ve ele gelen şişlik gibi belirtilerin değişik hastalıklarda da oluşabileceğini aklımızda tutmamız gerekmektedir. Başta anal fissür adı verilen makatta çatlak olmak üzere, birçok iyi huylu hastalık dışkılama esnasında kanamaya sebep olabiliyor. Ayrıca, kalın barsakta yer alan tümörlerin de ilk belirtisi kanama olabilmektedir. Bu sebeple, kişinin bilinen hemoroid (basur) hastalığı olsa bile, makattan kan gelmesi hallerinde kesinlikle doktora başvurulması ve diğer ihtimallerin dışlanması gerekiyor.”

 Ağrı ve ele gelen şişlik hemoroidin (basur) en önemli işaretleridir. Ayrıca dışkılama esnasında kanama olması da klasik işaretlerdendir. Dışarı doğru sarkmış ve kendiliğinden içeri girmeyen hemoroid (basur) pakelerinin yarattığı makat çevresinde nemlenme, ıslaklık hissi ve kaşıntı da öteki işaretler arasında yer alır. Hemoroid, bazı kişilerde hiçbir belirtiye sebep olmazken, bazı hastalarda yaşam kalitelerini anlamlı olarak kötüleştiren, hatta günlük yaşamlarını devam ettirememelerine sebep olan şiddette belirtiler göstermektedir. Hemoroid (basur) teşhisini koyabilmek için öncelikle hastanın doktora başvurması gerekir. Birçok hasta kulaktan dolma bilgiler ve arkadaşlarına önerilen ilaçlarla tedavisine kendi başlıyor. Bu sebeple de birçok anal fissür hastası kendi kendine hemoroid (basur) tedavisine başlayarak, erken evredeki tıbbi tedavi opsiyonunu kaybediyor ve çatlağı kronikleştikten sonra doktora başvuruyor. Ayrıca birçok kanser hastasının tanısı da, kendi kendine uygulanan hemoroid (basur) tedavisi nedeniyle gecikebiliyor.

Doktora gitmeyi engelleyen noktalardan biri, muayenenin rektal yoldan yapılması. Ancak “rektal tuşe” olarak isimlendirilen parmakla muayene gerçekten çok önemli. Sonuçta, hemoroid (basur) için temel teşhis metodu öykü ve fizik muayenedir.  Eğer ayırıcı teşhis de zorluk varsa endoskopik görüntüleme metotlarını da kullanmak gerekiyor.

Lifli besin ve su tüketimi artırılmalı
Hemoroidde (basur) iyileştirme planı hastalığın evresine göre belirleniyor. Lif ve su tüketiminin çoğaltılması, kabızlık probleminin ortadan kaldırılmasına yönelik ilaç tedavisinden sonra, tıbbi tedaviye yanıt vermeyen veya hastalığı bir müddet sonra tekrarlayan hastalarda cerrahi metotlara başvuruluyor.

Hemoroid (basur) teşhisinin konulma safhasında hastalığın evresi de belirlenir ve tedavi buna göre biçimlendiriliyor. Evre I hastalarda ekseriyetle koruyucu tedbirler olarak ifade ettiğimiz, lif ve su tüketiminin çoğaltılması, dışkılama için zaman ayrılması ve kabızlığı artıran gıdaların tüketilmesinden kaçınılması tavsiye ediliyor. Kabızlık problemi olan hastalarda bu halin ortadan kaldırılmasına yönelik ilaçlar da tedaviye ekleniyor. Evre II ve III hastalarda ise koruyucu ve kabızlık önleyici önlemlerin dışında, bu hastalığa yönelik tıbbi tedavinin başlatılması gerekmektedir. Tıbbi tedaviye cevap vermeyen veya bir süre iyi seyrettikten sonra nükseden hastalarda ise cerrahi tedavi uygulanıyor. Evre 4 olarak tanımladığımız hastalarda ise, hastanın ilaç ile tedavisinde başarı şansı az olduğundan, cerrahi tedavi tercih ediliyor. Ayrıca, tıbbi tedaviye rağmen sürekli kanaması olan hastalarda da cerrahi seçeneğin düşünülmesi gerekiyor.

İleri evre hemoroidlerde (basur) hastaların sadece % 5-10’una cerrahi tedavi gerekebiliyor. Faka operasyondan sonra özellikle ağrı ve kanama olduğunda, uzun süre iş kaybı problem yaratabiliyor. Op. Dr. Ayhan Erdemir hemoroid (basur) tedavisinde uygulanan cerrahi metotlar hakkında ise şunları söyledi:

Tıbbi tedaviye cevap vermeyen veya kısa zaman içinde nükseden Evre 3-4 hastalarda uyguladığımız hemoroid (basur) operasyonlarının birçok türü bulunuyor. Hangi hastada hangi operasyonun daha yararlı olacağını, hastanın hikayesi ve muayene neticeleri belirliyor. Doktorun şahsi deneyimi ile tercihi ve kullanılacak teknolojinin o merkezde olup olmaması da çok önemli. Hastaların sadece % 5-10’una cerrahi operasyon gerekiyor. Yakınmaların cerrahi olmayan metotlarla giderilemediği ve ileri derecede dışarı sarkmanın olduğu durumlarda cerrahi tedavi tercih edilmektedir. Ayrıca ülser, fissür, fistül veya geniş deri takıntılarının hemoroide (basur) eşlik ettiği hastalarda da cerrahi eksizyon, yani organın tamamının ya da bir parçasının çıkarılıp alınması tercih edilir. Özellikle ağrı, kanama gibi komplikasyonlar ve uzun süre iş kaybı da cerrahi tedaviyi tercih etmemize sebep olmaktadır. Seneler boyunca hastalara uygulanan cerrahi metotların hepsi hemoroidlerin (basur) kan akımını azaltmak, fazla hemoroidal dokuyu uzaklaştırmak ve kalan mukoza ile derinin alttaki dokulara sabitlenmesi gibi birkaç ilke temelinde gerçekleştirilmiştir. İleri evre hemoroidlerde (basur) etkin bir tedavi metodu olan ve Klasik Hemoroidektomi adını verdiğimiz metotta, gerektiğinde açık veya kapalı cerrahi eksizyon, yani hemoroid (basur) dokusunun çıkarılması sonrası kalan mukozanın tam veya kısmi kapatılmasıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder