4 Aralık 2012 Salı

Sivilceye Dikkat

sivilce tedavisi yöntemleri

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Cevdet Altınyazar, genellikle ergenlik dönemlerinde meydana geldiği için bir hastalık olarak görülmeyen sivilcenin zamanında tedavi edilmemesi halinde ciltte kalıcı izlere sebep olabileceğini söyledi.

Altınyazar, yapmış olduğu açıklamada, sivilcenin ergenlik dönemlerinde en sık görülen hastalıklarından biri olduğunu ve ergenlerin yaklaşık % 80'inin bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu sözlerine ekledi. Sivilceden etkilenenlerin % 40'ının tedaviye ihtiyaç duyduğunu ifade eden Altınyazar, ''Hastalık en sık 12-18 yaş aralığında görülmesine karşın, 20'li ve 30'lu yaşlarda da görülebilmektedir'' dedi.

Altınyazar, gençlerin önemli sağlık problemlerinden sivilcenin ergenlik döneminde stres kaynağı olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti.

''Sivilce iki açıdan önemli bir hastalıktır. İlki, ergenlik dönemindeki genç insanlarda stres kaynağıdır. Genç, sivilceleri sebebiyle kendini toplumdan soyutlayıp, içine kapanık bir hal alabilir. İkincisi ise ileri sivilce formlarının ciltte oluşturduğu kalıcı izlerdir. Bu izlerin tedavisi oldukça zordur ve hasta bunları ömür boyu taşımak zorunda kalabilir. Sivilce tedavisi erken dönemde daha kolaydır ve tedavi işlemine iz oluşmadan başlanması gerekir. Sivilce için halk arasında 'ergenlik sonrasında zaten kendiliğinden düzelir' denilerek, tedavi edilmesine gerek olmadığına inanılmaktadır. Oysa sivilcede bir hastalıktır ve tedavi için mutlaka doktora gidilmesi gerekir.''

Sivilcenin çevresel faktörlerden ve diğer hastalıklardan da etkilendiğine dikkati çeken Altınyazar, özellikle kişinin yaşamış olduğu stresin sivilcenin artmasında önemli etkiye sahip olduğunu, kadınlarda hormon bozuklukları, steroid içeren ilaçların kullanılması, sporcular tarafından aşırı dozajda kullanılan bazı kas geliştirici ilaçların da sivilce sebebi olabildiğini söyledi.

Yağlı kuru yemiş ve atıştırmalıkların sivilceyi çoğalttığı yönündeki görüşün halk arasında yaygın olduğunu aktaran Altınyazar, şunları söyledi;
''Sivilce oluşumunda rol alan cilt yağı üretimi, genetik ve hormonal etki altındadır ve bunda yiyeceklerin direkt bir tesiri yoktur. Ara sıra yenen kuru yemişin bir zararı bulunmamaktadır.  Fakat beslenme sadece kuru yemiş tarzında yiyecekler ile olursa o zaman sorunlar başlayabilir. Hastalarımıza özel bir rejim vermemekteyiz, ancak sağlıklı beslenmeyi tüm hastalarımız gibi sivilce problemi yaşayan hastalarımıza da önermekteyiz.”

Sivilcenin tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, ancak tedavide kullanılan ilaçların etkilerinin haftalar sonra ortaya çıktığını söyleyen Altınyazar, bunun da hemen netice almak isteyen gençlerde sıkıntı oluşturduğunu, iyi bir hasta-doktor diyaloğu ve uygun bir tedavi ile gençlerin bu zor dönemi daha rahat atlatabileceğini sözlerine ekledi.

0 yorum:

Yorum Gönder