Endüstrileşmiş toplumlarda daha fazla görülmekte olan bebek ve çocuk egzaması
son senelerde Türkiye’de de yaygınlaştığı,
bunun en önemli nedenlerinin başında hem alerjenlerin hem de hijyene
verilen önemin artmasının geldiği bildirildi.
Celal
Bayar Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap
Öztürkcan, kırmızı ve genellikle çok kaşıntılı ve pul pul döküntüyle
belirgin bir deri iltihabı olan egzamanın son senelerde bebeklerde
ve çocuklarda görülme sıklığının arttığını söyledi.
Bu
artışın sebebine ilişkin, Prof. Dr. Öztürkcan, şunları
anlattı: "Aslında bebek egzamaları sanayileşmiş toplumların problemiydi
ve biz Türkiye’de çok fazla olduğunu düşünmüyorduk. Fakat son senelerde
oldukça arttı. Bunun sebebi, alerjenlerin çoğalması, hijyene verilen ehemmiyetin
artmasıdır. ’Korunma hipotezi’ diye bir şey var. Korundukça daha çok bebek
egzaması
çıkıyor. Annelerin bebeklerini devamlı sakınması, çevreden, tabii
şartlardan sakınması, koruyarak büyütmesi ters etki yapıyor. Bu
alerjenlerle karşılaşması gereken çocuk karşılaşamıyor. Daha sonra
karşılaştığında da vücut buna reaksiyon veriyor.
Yaşadığımız
ortamın değişmesiyle alerjenlerin artması da bir diğer etmen."
Doktorların
geçmişe oranla egzama konusunda daha fazla bilinçlenmesinin ve doğru tanı
koyabilmelerinin de bir başka etken olarak gösterilebileceğini
dile getiren Prof. Dr. Öztürkcan, "Çünkü bebek dönemi egzamaları
pek çok hastalığını taklit edebiliyor ve atlanabiliyordu" dedi.
Prof.
Dr. Öztürkcan, egzamanın tedavi edilmese bile erişkin
dönemlerde tekrarlayabileceğine dair genel bir düşüncenin bulunduğunun ifade
edilmesi üzerine, hastalığın tedavi edilebilir olduğunu anlattı.
Öztürkcan, çocukluk dönemi egzamasının en önemli özelliğinin
astım, saman nezlesi gibi hayatı tehdit edebilecek mühim diğer
hastalıklarla birlikte meydana gelebilmesi olduğunu söyledi.
KRONİK HALE GEÇEBİLİYOR
Dermatologların çok erken dönemde egzamayı tanıyıp, diğer hastalıklar yönünden de hastayı takibe alması ve pediastristlerle işbirliğine gitmesi gerektiğine dikkat çeken Öztürkcan, şunları söyledi:"Tabi ki tedavi edilebilir bir hastalık. Ama tamamen geçirebiliyor muyuz? Bir kısmını.. Dönem dönem inceliyoruz egzamayı. Çocukluk döneminde iyi tedavi edilirse, doktor-aile işbirliğiyle çocuk gerçekten uzak durması gereken maddelerden uzak duruyorsa, aile yapılması gerekenleri yapıyorsa, büyük bir kısmı düzelebiliyor. Ama bir kısmı devam edip süreğen hale geçebiliyor."
Dermatologların çok erken dönemde egzamayı tanıyıp, diğer hastalıklar yönünden de hastayı takibe alması ve pediastristlerle işbirliğine gitmesi gerektiğine dikkat çeken Öztürkcan, şunları söyledi:"Tabi ki tedavi edilebilir bir hastalık. Ama tamamen geçirebiliyor muyuz? Bir kısmını.. Dönem dönem inceliyoruz egzamayı. Çocukluk döneminde iyi tedavi edilirse, doktor-aile işbirliğiyle çocuk gerçekten uzak durması gereken maddelerden uzak duruyorsa, aile yapılması gerekenleri yapıyorsa, büyük bir kısmı düzelebiliyor. Ama bir kısmı devam edip süreğen hale geçebiliyor."
Prof.
Dr. Öztürkcan, bebeğinin ya da çocuğunun derisinde bu tip döküntü fark eden
ebeveynlerin öncelikle dermatoloji uzmanına gitmesi gerektiğinin altını
çizerek, "Dermatoloji uzmanı kesinlikle diğer alerjik
hastalıklarla birliktelik açısından pediatristlerle, çocuk doktorlarıyla
da işbirliğine girmeli" dedi.
Egzama tedavisinde önceki dönemlerde kortizon
dışında seçeneğin bulunmadığını, ancak günümüzde kortizon dışında da yöntemlerin
de geliştirildiğini belirten Öztürkcan, "Aslında kortizon hala
tedavide ilk aşamada tercih edilen ajan. Ancak seçeneklerimiz var şu an.
Kortizonun yan etkilerini görmediğimiz ajanlar. Bunlarla tedavi
edebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Egzama Tedavisi için tıklayın
Egzama Tedavisi için tıklayın
0 yorum:
Yorum Gönder